A. S. Byatt

Küçük Kara Hikayeler Kitabı




Byatt'ın hikâyeleri her zaman olduğu gibi vurucu … beklenmeyen dönüşleriyle ürküttüğü kadar keyif de veriyor. Karanlık bir ormanda ayakların altında hışırdayan yapraklar: İki orta yaşta kadın bir ormanda yürüyorlar, tıpkı iki küçük kızken yaptıkları gibi; bu sefer korkuları, anıları ve çocukken gördükleri ya da gördüklerini sandıkları garip bir şeyle yüzleşmeye gelmişler. Bir adam ölmemiş karısının hayaletini görür, bir kadın acımasızca taşa dönüşür. Küçük Kara Hikâyeler Kitabı, Byatt'ın masalları günlük hayatımıza katma yönündeki meşhur yeteneğinin boşa olmadığını kanıtlıyor.

"İngiliz yazın dünyasının öndegelen grandes dames'ının bu küçük hikâyeleri keyifli bir sürpriz ve pek çok romandan daha fazla nakavt ediciler; hareketli, düşündürücü, nükteliler."
-Sunday Telegraph-

"Küçük Kara Hikâyeler Kitabı nadir bulunan bir parça … parlayan bir güzellik. Byatt renk verdiklerini canlandırıyor."
-Sunday Times-

"Her öykü minyatür bir romanı çağrıştırıyor."
-Scotland on Sunday-


Sayfa Sayısı: 304

Baskı Yılı: 2016

Dili: Türkçe

Yayınevi: Alfa Yayıncılık

Kapak Tasarımı : Füsun Turcan Elmasoğlu

Yayın Yönetmeni : Mustafa Küpüşoğlu

İlk Baskı Yılı : 2016

Sayfa Sayısı : 304

Link: https://yadi.sk/i/n-LeqTgT3RrQP4





Matisse Öyküleri





Okurlarımızın daha önce Bülbülün Gözündeki Cin adlı öykü derlemesiyle tanıdığı usta hikâyeci A.S. Byatt, bu kez Matisse'in yaşamını ve sanatını eksen alan üç öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Öykülerde Matisse'in kendisi yok; ama her öykü ona bağlanıyor.

Birinci öyküde, duvarında bir Matisse röprodüksiyonunun asılı olduğu berber dükkânının sahibi, Matisse'in çizdiği kadınlarla kendi karısı arasında olumsuz bir benzerlik buluyor ve karısına ihanetinin mazereti olarak bu benzerliği kullanıyor.

İkinci öykü, Matisse'in yapıtlarındaki renk coşkusunu kavrayarak o yolda yürümeye çalışan bir ressamla, Matisse'in adını bile bilmediği halde aynı renk çılgınlığını uygulayan evdeki hizmetçinin deneyimlerini aktarıyor.

Üçüncü öykü ise Matisse konusunda tez hazırlayan bir üniversite öğrencisi ile tez danışmanı profesör arasında geçenleri anlatıyor.

Sunday Times eleştirmeni Peter Kemp'in dediği gibi: "Matisse Öyküleri, bir boya kutusu patlamışçasına imgelemimizin retinasına çarpıyor."


Sayfa Sayısı: 112

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Can Yayınları
İlk Baskı Yılı : 2014
Sayfa Sayısı : 112






Oyun



A. S. Byatt 

ALKIM YAYINEVİ 

Birçok okurun Booker ödülüne layık görülen Possession adlı romanıyla tanıdığı A.S. Byatt'ın bu romanında olaylar iki kız kardeş arasında geçer: Julia ve Cassandra, çocukluklarında kurmaca bir ortaçağ dünyasında geçen bir "oyun" geliştirmişlerdir aralarında. Oysa yetişkin yaşa geldiklerinde yalnızca kurdukları bu düşsel dünyayı geride bırakmak zorunda kalmamış, aynı zamanda birbirlerinden de kopmuşlardır. Bu kopmayı yaratan ise geçmişlerinden çıkıp gelen, ikisinin de bir zamanlar aşık oldukları bir erkektir. Her ikisini de kendi amaçları için yönlendiren bir erkek. 

Her iki kardeş de, bir yandan zeki ve yetenekli, öte yandan kinci, kıskanç ve bencildir. Güzel ve hayat dolu Julia romantik romanlar kaleme alırken, akıllı ve ciddi olan ablası Cassandra Oxford'da öğretim görevlisi olan bir ortaçağ uzmanıdır. 

Byatt'ın bütün yapıtlarında olduğu gibi, bu roman da simgelerle ve örtülü anlamlarla yüklüdür. Aslında asıl öykü Julia ile Cassandra'nın birbirleriyle ilişkilerinden çok, her birinin kendi kendisiyle olan ilişkisidir. Yazar belki de bizden düşlerde yaşamak ve yaşamdan fazla şey beklemek yerine, yaşamı bir oyundan farklı kılmamızı istemektedir.




Çevirmen: İpek Babacan

Yayın Tarihi 2004-03-12

Dil TÜRKÇE

Sayfa Sayısı 374





Ragnarök: Tanrıların Alacakaranlığı



TIMES'ın 1945'ten günümüze, gelmiş geçmiş En İyi 50 İngiliz yazar arasında gösterdiği A.S. Byatt'tan çarpıcı bir roman…

Dünya yeniden filizlenen bir ceset, gökyüzü ise kafatasının içindeki boşluktu. Ragnarök gelip çatmıştı…

İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarına anlam vermeye çalışan küçük bir kız çocuğu İskandinav mitolojisi üzerine bir kitap bulur ve savaşın yarattığı dehşetin ortasında bambaşka bir kıyametle karşı karşıya kalır… Belki de insanı anlamadan önce tanrıları anlamak gerekir. 

Biz mi daha acımasızız yoksa tanrılar mı? 

Dünyayı insan mı yoksa tanrılar mı daha önce yok edecek?

"Şüphesiz Byatt'ın şimdiye dek yazdığı en güzel ve en dokunaklı eserlerden biri."
Independent

"Baş döndürücü ve muhteşem."
Ursula K. Le Guin

"Olağanüstü bir yeteneğe sahip bir yazardan büyüleyici bir eser."
The Washington Post


Sayfa Sayısı: 180

Baskı Yılı: 2016

Dili: Türkçe
Yayınevi: İthaki Yayınları

İlk Baskı Yılı : 2013

Sayfa Sayısı : 180

Comments

Popular posts from this blog

A. Şnurov

A. Kadir Çüçen